Loading...

EMNİYET HİZMETLERİ SINIFI MENSUPLARININ

”ÇOCUK ÖĞRENİMİ VE EŞ GÖREVİ SEBEBİYLE ERTELEME” HAKKI

 

 

 

Emniyet Hizmetleri Sınıfı Mensupları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’nin “Tanımlar” başlıklı 3. maddesinde; “Bu Yönetmeliğin uygulanmasında;…Genel atama dönemi: Her yıl Mayıs ve Haziran aylarında bu Yönetmelikte gösterilen esaslara göre yapılan atama dönemini,…Mazeret Atama Dönemi: Genel atama dönemi dışında Şubat ve Eylül aylarında bu Yönetmelikte gösterilen esaslara göre yapılan atama dönemini…,iade eder.” hükmü, Yönetmeliğin ”Zamandışı Atama” başlıklı 19. maddesinde; “Aynı il içerisindeki farklı birimler arasında, birimlerin kendi içinde veya aşağıdaki yazılı hallerde genel atama zamanına bağlı kalınmaksızın her zaman atama ve yer değiştirme yapılabilir. a) Emniyet ve asayişe ilişkin sebepler. b) Birimlerin kuruluşu, değişikliği veya kaldırılması. c) Personelin gördüğü kurs veya öğrenimle ilgili kadrolara atanma zorunluluğu. d) Personelin eşinin veya çocuğunun vefatı. e) 34 üncü veya 35 inci maddelerdeki şartların ortaya çıkması. f) Deprem, heyelan ve sel baskını gibi tabii bir afet sebebiyle hizmet yaptığı bölgede evi yıkılan personelin kendi isteği üzerine. g) Mevzuat değişikliği. h) Personelin can güvenliği sebebiyle çalıştığı birimde hizmet görme imkânını kaybettiğinin en üst birim amirince tespit edilmesi. ı) İdari tahkikatlar kapsamında müfettişlerce birim değişikliği yapılmasının teklif edilmesi.” hükmü, Yönetmeliğin “İkinci Bölgede Görevlendirilecek Personelin Sıralanması” başlıklı 24. maddesinde; “İkinci bölgeye atanacak personelin belirlenmesi aşağıdaki usullere göre yapılır: a) Henüz ikinci bölge görevini yapmayan veya bir defa ikinci bölge hizmetini tamamlayan personel, görev yapmakta olduğu birinci bölgedeki grubun hizmet süresini tamamlaması halinde ikinci bölge birimlere atanmaya tabidir. b) İhtiyaç hâlinde ikinci bölgeye ilk defa atanacak personelin sırası, kadro ve personel ihtiyacına göre birinci bölgedeki hizmet sürelerine bakılmaksızın sicil numarası, rütbeleri ve hizmet branşları göz önüne alınarak da belirlenebilir.” hükmü, Yönetmeliğin ”Çocuk Öğrenimi ve Eş Görevi Sebebiyle Erteleme” başlıklı 32. maddesinde ise; ”Bulunduğu birimdeki hizmet süresini dolduran personel, eşinin 38 inci maddede belirtilen şartları taşıdığını belgeleyerek Şubat ayı sonuna kadar erteleme talebinde bulunabilir. Bulunduğu birimdeki hizmet süresini dolduran personelden, çocukları ilköğretim, ortaöğretim ve üniversite son sınıfa geçecek olan personel erteleme talebinde bulunabilir. Personelin öğrenim sebebiyle erteleme talebinde bulunabilmesi için çocuğunun aktif öğrencilik kaydının bulunması gereklidir. açık hükmü yer almaktadır.

 

Anayasası’nın “Ailenin Korunması” başlıklı 41. maddesinde ise; “Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe  dayanır. Devlet, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması ve aile planlamasının öğretimi ile uygulanmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır, teşkilatı kurar.” hükmüne yer verilmiştir.

 

Görüldüğü üzere Anayasanın 41. maddesinde yer alan “Ailenin Korunması” hakkı ve ödevi ile ilgili hükümler ve Emniyet Hizmetleri Sınıfı Mensupları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’nin 32. maddesinde yer verilen çocukları ilköğretim, ortaöğretim ve üniversite son sınıfa geçecek olan personelin erteleme talebinde bulunabileceğine ilişkin düzenleme bir arada değerlendirildiğinde, aile birliği ve bütünlüğünün korunması açısından memurun çocuklarının eğitim durumunun atamalarda dikkate alınması mevzuatsal bir zorunluluktur.

 

Ayrıca 22.05.2004 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ve Anayasanın 90. maddesinin beşinci fıkrasına eklenen cümle ile; “Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası antlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası antlaşma hükümlerinin esas alınacağı” düzenlenmiştir.

 

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin “Özel hayatın ve aile hayatının korunması” başlıklı 8. maddesinde ise; “Herkes özel ve aile hayatına, konutuna ve yazışmasına saygı gösterilmesi hakkına sahiptir. Bu hakkın kullanılmasına bir kamu makamının müdahalesi, ancak müdahalenin yasayla öngörülmüş ve demokratik bir toplumda ulusal güvenlik, kamu güvenliği, ülkenin  ekonomik  refahı,  düzenin  korunması,  suç  işlenmesinin  önlenmesi, sağlığın veya ahlakın veya başkalarının hak ve  özgürlüklerinin korunması için gerekli bir tedbir olması durumunda söz konusu olabilir.” açık hükmü yer almaktadır.

 

Bu maddenin  ihlaline yönelik olarak açılmış olan davalarla ilgili olmak üzere, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin yerleşik içtihatlarında; “…8. maddenin aile hayatına saygı duyulması hakkını teminat altına alarak ailenin var olduğunu varsaydığı” (Marckx-Belçika davası 13.6.1979, Seri A No:31, s.14) “…‘aile hayatı’ ifadesi normalde bir arada oturmayı içerir. Aile kurma hakkının bir arada yaşam hakkını içermediğini düşünmek neredeyse imkansız…” (Abdulaziz, Cabales ve Balkandili-Birleşik Krallık davası 28.5.1985, Seri A No:94 s.32) denilerek aile hayatının bir arada yaşamayı gerektirdiği ve bir arada yaşamanın da kamu otoritesi tarafından sağlanılması gerektiği kabul edilmiştir. Yukarıda yer verilen Anayasa, Yasa, Yönelik hükmü ve Uluslararası sözleşmeler ile Devlete; ailenin korunması, huzur ve refahının sağlanması için gerekli tedbirlerin alınması ve teşkilatların kurulması konusunda yükümlülükler yüklenmiş; aile bireylerine, çocukları ile birlikte huzur içinde bir arada yaşayabilme imkanının sunulması gerektiği, çocuklarının eğitim hayatı devam eden  memurların bu mazeretlerinin gözetilmesi gerektiği tartışmasız bir şekilde ifade edilmiştir.

 

Diğer taraftan, bu düzenlemeler ile ailenin korunmasına yönelik olarak devlete verilen görevin öngörüldüğü şekliyle yerine getirilebilmesinin temel koşullarından birisinin de aile birliğinin sağlanması olduğu; aksi bir uygulamanın ise, ailenin huzurunu temelden sarsarak maddi ve manevi anlamda toplum açısından giderilmesi çok zor olan zararları beraberinde getireceği, böylesi bir durumun ise, günümüzün evrensel anlamda kabul görmüş sosyal ve hukuk devleti anlayışıyla bağdaşmayacağı ortadadır.

 

Yine 27.09.2006 gün ve 5547 sayılı Yasayla onaylanması uygun bulunan ve 22.03.2007 gün ve 2007/11907 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla onaylanarak 09.04.2007 gün ve 26488 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Avrupa Sosyal Şartı’nın 1. Bölümündeki 16. maddesinde; “toplumun temel birimi olarak ailenin tam gelişmesini sağlamaya yönelik uygun sosyal, hukuksal ve ekonomik korunma hakkına sahip olduğu”, 27. maddesinde; “ailevi sorumlulukları olan ve çalışan ya da çalışmak isteyen herkesin, herhangi bir ayrımcılığa maruz kalmadan ve ailevi sorumluluklarıyla çalışması arasında olabildiğince uyuşmazlık olmadan bunu gerçekleştirme hakkına sahip olduğu”, 2. Bölümdeki 16. maddesinde; “akit tarafların, toplumun temel birimi olan ailenin tam gelişmesi için gerekli koşulları sağlamak amacıyla; sosyal yardımlar ve aile yardımları, mali düzenlemeler, konut sağlama, yeni evlilere yardım ve diğer uygun araçlarla aile yaşamının ekonomik, yasal ve sosyal bakımdan korunmasını teşvik etmeyi taahhüt ettiği” kurala bağlanmış; 5. bölümünün (G) maddesinde; “1. bölümdeki hak ve ilkelerin etkili bir biçimde uygulanmasının sağlanmasının, bu bölümlerde öngörülenler dışında sadece demokratik bir toplumda başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması ya da kamu yararının, ulusal güvenliğin, halkın sağlığının ya da ahlakın korunması için ve ancak yasayla sınırlamaya ve kısıtlamaya tabi tutulabileceği” hükme bağlanmıştır.

 

Bu açıdan bulunduğu birimdeki hizmet süresini dolduran personelden, eşinin 38 inci maddede belirtilen şartları taşıdığını belgeleyerek Şubat ayı sonuna kadar erteleme talebinde bulunanların ve çocukları ilköğretim, ortaöğretim ve üniversite son sınıfa geçecek olan personelin erteleme talebinin yerine getirilmesi gerekmekte olup, buna aykırı bir idari işleme muhatap olan personelin idari işlemin tebliğinden itibaren 60 gün içerisinde yeni veya eski görev yeri idare mahkemesinde dava ikame etmesi, bu davayı da bu alanda uzman bir avukat yardımı ile yürütmesi tavsiye olunur.